Süt dişlenme dönemi olarak adlandırılan okul öncesi yıllarda parmak emme, dudak yeme, ağıza yabancı cisim sokma gibi alışkanlıklara bağlı olarak ortaya çıkan sorunların mümkün olduğu kadar azaltılmasına yönelik uygulamalardır. Bu alışkanlıklar süt dişlenme döneminde ortadan kaldırılırsa iskelet yapıda kalıcı bir bozukluk oluşmadan iyileşme sağlanır. Bunun için de birtakım ağız içi veya ağız dışı aygıtlardan yararlanılır.
Karışık dişlenme dönemi ilkokul çağı çocuklarını kapsar, ağızda hem daimi hem de süt dişlerinin bulunduğu dönemdir. Bu dönemde zamanından önce veya sonra süt dişlerinin kaybedilmesi alttan gelen daimi dişlere rehberlik edememesi sonucunda birtakım yer darlığı problemleri oluşabilir. Oluşan çapraşıklığın (çarpıklığın) giderilmesi ortodontinin ilgi alanına girer. Yine bu dönemde başlayıp ergenlik çağının sonuna kadar devam eden çeneler arası uyumsuzlukların giderilmesi de ortodontinin konusudur.
Daimi dişlenme döneminde diş dizilerindeki bozukluklar diş çekimi yapılarak veya yapılmadan sabit ya da hareketli aygıtlarla düzeltilebilir.
Dişeti hastalıklarına bağlı olarak meydana gelen diş düzensizlikleri (yamuk dişler) veya diş kaybına bağlı olarak meydana gelen düzensizliklerin tedavileri de ortodontinin konusudur.
Dişsel düzeltmelerde yaş sorun değildir. Hasta kaç yaşında olursa olsun tedavi mümkündür. Eğer bireyin kemik yapısında bir düzensizlik söz konusu ise (iskeletsel) yaş önemlidir. Bu durumda fonksiyonel tedaviye gereksinim vardır ki bu tedavi de ergenlik çağına kadar olan sürede yapılır. Ortalama tedavi süresi 24 ay olmasına rağmen kişiden kişiye değişir. yetişkinlerin tedavisi çocuklarınkine oranla biraz daha uzun sürer.
1.Beslenme Bozuklukları: Yeterli beslenemeyen kişilerde, çene ve yüz yapısında hacimsel küçülme meydana gelecek ve normal hacimdeki dişler küçük çenelerde gerekli yeri bulamayacakları için çapraşıklıklar, rotasyonlar (dönme), hatta gömüklük olguları görülecektir.
2.Ağızdan Nefes Alma: Kronik iltihaplar ve benzeri nedenler, uzun süre devam ederse bademcikler aşırı derecede büyüyebilir. Bu durumda solunum yolları daralır ve nefes alma güçlüğü meydana gelir. Bu güçlüğü yenebilmek ve o bölgedeki hava geçiş yolunu genişletebilmek amacıyla çocuk alt çenesini ve buna bağlı olarak dilini öne alma zorunluluğu duyar. Bu durum, uzun süre devam edecek olursa alt çenenin öne doğru konumu yerleşir. Dil ön dişler arasına girer ve dişlerin sürmelerine engel olursa açık kapanış meydana gelir. Hasta burundan nefes alamıyor ise ,üst çenenin büyüme potansiyeli üzerinde negatif etki oluşabilir.
3.Parmak Emme: Yeni doğmuş bir bebekte oldukça gelişmiş bir emme mekanizması vardır. Emme içgüdüsü tatmin edilmemiş bir bebek, bu ihtiyacını gidermek için bazı alışkanlıklar edinir. Anne sütü ile 9-18 ay beslenen çocuklarda çoğunlukla bu alışkanlık görülmez.
Yapılan araştırmalar parmak emmenin yaşamın ilk birkaç haftasında açlığa bağlı olarak geliştiğini göstermiştir. Dişlerin sürmeye başladığı dönemde lokal iritasyonlardan doğan ağrı, parmak emme yoluyla giderilebileceğinden bu alışkanlığın dişlenmeye yardımcı olduğu düşünülebilir. Parmak emme yaşla azalır.
Evet. Gelişen teknoloji, çocukken yapılamayan ortodontik tedaviyi yetişkinlikte mümkün kılmakta; kendi düzgün dişleri ile gülümsemesi kişileri daha mutlu etmektedir. Aslında dişleri ilgilendiren tedaviler hemen her yaşta yapılabilir; yeter ki dişler ve periyodonsiyum sağlıklı olsun. Fakat çene kemiklerini ilgilendiren anomaliler ileri yaşlarda ancak ameliyatla düzeltilir.
Aşağıdaki formu doldurup bize ulaştırarak randevu talebinizi kolayca oluşturabilirsiniz. En kısa zamanda sizinle iletişime geçip randevunuzu onaylayacağız.